watreedisishomie2's avatar
watreedisishomie2

Feb. 16, 2021

0
Shortsentences34

1. South Carolina'nın eyaletin bayrak benim eyaletimin bayrağından daha çok seviyorum. I like South Carolina's state flag much more than my state's flag.

2. Televizyondaki ikisi de futbol takımı benzer üniformaları giyiyordu, kafama acıtıyordu. Both of the football teams on the TV were wearing similar uniforms, it was hurting my head.

3. Ben Ortaokuldayken her cuma yıkanabilirmak için spor üniformalarımızı evimize getirdik. While/when I was in middle school, every Friday we would take our gym clothes home so it could be washed.

4. Çiçekçi dükkanından Simay'ın doğum günün için lale ve güller sipariş verdim. I ordered tulips and roses for Simay's birthday from the flower shop.

5. Çiçekçi dükkanını gittim ama Emine için hiç çiçekler bulamadım. I went to the flower shop but I could not find any flowers for Emine.

6. Emine bizim için kahve alırken, onun için çiçekçiden demet çiçek alıyordum. While Emine was buying coffee for us, I was buying a bundle of flowers for her.

7. Umarım yakın zamanda bilgisayarım tamir edilecek, bu hafta sonunda için ithyacım olacağım. I hope my computer will be repaired soon, I will need it for this weekend.

8. Şimdi müzik dinliyorum yakın zamanda uyumaya dalacağım, yarın erken uyanmam lazım. I'm listening to music now, I will sleep soon, I need to get up early tomorrow.

9. Yakın zamanda parkta seninle beraber olacağım, şu an yolları çok kalabalık. I'll be at the park with you soon, the roads are crowded right now.

10. Kız arkadaşımın kardeşinin partisine için Pastaneden ahududulu turtası getireceğim. I will bring a blueberry pie from the bakery for my girlfriends sister's party.

11. 2017'de çok güçlü fırtınadan sonra seramızı yıkılmıştı. After a very strong storm in 2017, our greenhouse had collapsed.

12. Emine, bugün çocuklarımızla bir serayı ziyaret edecek, umarım onları bitkiler nasıl büyümeye öğrenecekler. Today Emine will visit a greenhouse with our children, I hope they learn how to grow plants.

13. Monica, turta fırında pişirken ders çalışıyordu çünkü hafta sonunda bir sınavı var. While Monica was baking a pie she was was studying because she has an exam this weekend.

14. Sonraki yaz evimizin arkasında bir sera inşa edeceğiz ve farklı sebze dikeceğiz. Next summer we will build a greenhouse behind our house and we will plant different vegetables.


Native like corrections please!

Corrections

1. SouthGüney Carolina'nın eyaletin bayrakğını, benim eyaletimin bayrağından daha çok seviyorum.

2. Televizyondaki ikisi de futbol takımının ikisi de benzer üniformaları giyiyordu, kafama acıtıyordubaşım çatladı.

kafayı acıtması --- hurting head -- is literal translating and at this term, it is wrong. If a ball hit your head, than you could use "kafam acıyor"

3. Ben Oortaokuldayken her cuma yıkanabilirmak için spor ünifor, spor formalarımızı / eşofmanlarımızı yıkayabilmek için evimize getirirdik.

eşofman
isim, Fransızca échauffement
Genellikle spor çalışmalarında giyilen, pamuklu veya sentetik kumaştan, iki parçalı giysi.

yıka-mak
yıka-n-mak
yıka-t-mak

4. Çiçekçi dükkanından, Simay'ın doğum günün için lale ve güller sipariş verdim.

5. Çiçekçi dükkanınıa gittim ama Emine için hiç çiçekler bulamadım.

6. Emine bizim için kahve alırken, onun için çiçekçiden bir demet çiçek alıyordum.

7. Umarım yakın zamanda bilgisayarım tamir edilecek, bu hafta sonunda için ithyacım olacağımona ihtiyacım var.

8. Şimdi müzik dinliyorum yakın zamanda uyumaya dalama birazdan uyuyacağım, yarın erkenden uyanmam lazım.

Yakın zaman, daha çok geleceğe yönelik ve tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğin ve gerçekleşmesinin çok uzak olmadığını düşündüğün durumlarda kullanılır.

9. Yakın zamanBirazdan parkta seninle beraber olacağım, şu an yolları çok kalabalık.

Kız arkadaşımın kardeşinin partisine için P, pastaneden ahududulu turta alıp getireceğim.

2017'deki çok güçlü fırtınadan sonra seramızı yıkılmıştı.

Emine, bugün çocuklarımızla birlikte bir serayı ziyaret edecek, u. Umarım onları bitkilerin nasıl büyümeyedüğünü öğrenecekbilirler.

Monica, turta fırında turta pişirirken ders çalışıyordu çünkü hafta sonunda bir sınavı var.

SonraÖnümüzdeki yaz evimizin arkasında bir sera inşa edeceğiz ve orada farklı sebze dikyetiştireceğiz.

14.


While Monica was baking a pie she was was studying because she has an exam this weekend.


Shortsentences34


1. South Carolina'nın eyaletin bayrak benim eyaletimin bayrağından daha çok seviyorum.


1. SouthGüney Carolina'nın eyaletin bayrakğını, benim eyaletimin bayrağından daha çok seviyorum.

I like South Carolina's state flag much more than my state's flag.


2. Televizyondaki ikisi de futbol takımı benzer üniformaları giyiyordu, kafama acıtıyordu.


2. Televizyondaki ikisi de futbol takımının ikisi de benzer üniformaları giyiyordu, kafama acıtıyordubaşım çatladı.

kafayı acıtması --- hurting head -- is literal translating and at this term, it is wrong. If a ball hit your head, than you could use "kafam acıyor"

Both of the football teams on the TV were wearing similar uniforms, it was hurting my head.


3. Ben Ortaokuldayken her cuma yıkanabilirmak için spor üniformalarımızı evimize getirdik.


3. Ben Oortaokuldayken her cuma yıkanabilirmak için spor ünifor, spor formalarımızı / eşofmanlarımızı yıkayabilmek için evimize getirirdik.

eşofman isim, Fransızca échauffement Genellikle spor çalışmalarında giyilen, pamuklu veya sentetik kumaştan, iki parçalı giysi. yıka-mak yıka-n-mak yıka-t-mak

While/when I was in middle school, every Friday we would take our gym clothes home so it could be washed.


4. Çiçekçi dükkanından Simay'ın doğum günün için lale ve güller sipariş verdim.


4. Çiçekçi dükkanından, Simay'ın doğum günün için lale ve güller sipariş verdim.

I ordered tulips and roses for Simay's birthday from the flower shop.


5. Çiçekçi dükkanını gittim ama Emine için hiç çiçekler bulamadım.


5. Çiçekçi dükkanınıa gittim ama Emine için hiç çiçekler bulamadım.

I went to the flower shop but I could not find any flowers for Emine.


6. Emine bizim için kahve alırken, onun için çiçekçiden demet çiçek alıyordum.


6. Emine bizim için kahve alırken, onun için çiçekçiden bir demet çiçek alıyordum.

While Emine was buying coffee for us, I was buying a bundle of flowers for her.


7. Umarım yakın zamanda bilgisayarım tamir edilecek, bu hafta sonunda için ithyacım olacağım.


7. Umarım yakın zamanda bilgisayarım tamir edilecek, bu hafta sonunda için ithyacım olacağımona ihtiyacım var.

I hope my computer will be repaired soon, I will need it for this weekend.


8. Şimdi müzik dinliyorum yakın zamanda uyumaya dalacağım, yarın erken uyanmam lazım.


8. Şimdi müzik dinliyorum yakın zamanda uyumaya dalama birazdan uyuyacağım, yarın erkenden uyanmam lazım.

Yakın zaman, daha çok geleceğe yönelik ve tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğin ve gerçekleşmesinin çok uzak olmadığını düşündüğün durumlarda kullanılır.

I'm listening to music now, I will sleep soon, I need to get up early tomorrow.


9. Yakın zamanda parkta seninle beraber olacağım, şu an yolları çok kalabalık.


9. Yakın zamanBirazdan parkta seninle beraber olacağım, şu an yolları çok kalabalık.

I'll be at the park with you soon, the roads are crowded right now.


10.


Kız arkadaşımın kardeşinin partisine için Pastaneden ahududulu turtası getireceğim.


Kız arkadaşımın kardeşinin partisine için P, pastaneden ahududulu turta alıp getireceğim.

I will bring a blueberry pie from the bakery for my girlfriends sister's party.


11.


2017'de çok güçlü fırtınadan sonra seramızı yıkılmıştı.


2017'deki çok güçlü fırtınadan sonra seramızı yıkılmıştı.

After a very strong storm in 2017, our greenhouse had collapsed.


12.


Emine, bugün çocuklarımızla bir serayı ziyaret edecek, umarım onları bitkiler nasıl büyümeye öğrenecekler.


Emine, bugün çocuklarımızla birlikte bir serayı ziyaret edecek, u. Umarım onları bitkilerin nasıl büyümeyedüğünü öğrenecekbilirler.

Today Emine will visit a greenhouse with our children, I hope they learn how to grow plants.


13.


Monica, turta fırında pişirken ders çalışıyordu çünkü hafta sonunda bir sınavı var.


Monica, turta fırında turta pişirirken ders çalışıyordu çünkü hafta sonunda bir sınavı var.

Sonraki yaz evimizin arkasında bir sera inşa edeceğiz ve farklı sebze dikeceğiz.


SonraÖnümüzdeki yaz evimizin arkasında bir sera inşa edeceğiz ve orada farklı sebze dikyetiştireceğiz.

Next summer we will build a greenhouse behind our house and we will plant different vegetables.


You need LangCorrect Premium to access this feature.

Go Premium