watreedisishomie2's avatar
watreedisishomie2

Jan. 7, 2021

0
Shortsentences29

1. Valizimin dibinde gömleklerim ve onların üstünde pantolonum var. My shirts are at the bottom of my suitcase and my pants are on top of them.

2. Valizim masanın altından alırken kahvemi düştü. While i was taking my luggage from under the table, my coffee fell.

3. Merve, benim doğum günüm için yeni ızgara aldı, yani yaz mevsiminde boyunca her cumartesi mangal partisini yapacağız. Merve bought me a new grill for my birthday, so that means we will have a barbecue every Saturday.

4. Senden daha balıklar yakaladım, benden geri kalıyorsun, oltam çok şanslı değil mi? I caught more fish than you, you are lagging behind me, my fishing rod is lucky isn't it?

5. Bursa'da gezirken Emine gruptan geri kaldı çünkü her şeyi fotoğraf çekiyordu. While traveling in Bursa, Emine fell behind from the group because she was taking pictures of everything.

6. Genellikle her sabah kahvem içerken biraz kuru pasta yerim, çünkü sabah fazla vaktim yok. I usually eat biscuits with my coffee every morning because i don't have much time in the morning.

7. Cansu Kuru pasta fırında pişirirken radyodaki beysbol maçını dinliyor. Cansu is listening to baseball match on the radio while baking biscuits.

8. Suat, bu gece paynırdayken keyif çattı, gerçekten çok mutlu görünüyor. Suat enjoyed himself tonight while at the fair, he seems very happy.

9. Doğal felaketten sonra çok fazla mülteci yardım için Kolombia'ya akın ediyordu. After the natural disaster many refugees were flocking to Colombia for help.

10. Mülteciler Kolombia'ya girmeye deniyordu ama erken sabah saatlerinde deniz polisi onları yakalandı. Refugees were trying to enter Colombia but the sea police caught them.

11. Mehmet Ankara'da yaşarken soğuk havaya alışmaya ihtiyacı, orası İzmir gibi değil. Mehmet needs to get used to the cold weather while living in Ankara, it's not like İzmir over there.

12. Bursa'da dolaşırken türlü pazar ve çarşıya gittik, alışveriş yaparken bulduğum bir halı gerçekten sevdim. While wandering in Bursa, we went to different markets and bazaars, i really liked a carpet I found while i was shopping.

13. Lokanta'da yerken bir adam tanıştım televizyon'da olan futbol macını hakkında konuştuk. I met a man while I was eating in the restaurant, we talked about the soccer match which was on tv.

14. Onlara şakam söylemek için fırsat kolluyordum. I was waiting for an opportunity to tell them my joke.

15. Biz plajda yürürken bir altın yüzüğü bulmuştuk. We had found a golden ring while walking on the beach.

16. Mukaddes, zümrüt yüzüğü ona verilen murat tarafından kaybolmuştu. Mukaddes had lost the emerald which was given to her by Murat.

17. Geçen yıl şampiyonluğun takımının oyunculara yüzükler verildi. Rings were given to the players of last years championship team.

18. Arkadaşım, Rize'ye gitmekten beri ondan haber alamamamıştım. Since my friend arrived in Rize, i haven't received any news from him.

19. Dükkandan çalan zalı önümde koşmuştu, ellerindeki iki poşet vardı. The suspect who stole from the shop had ran in front of me, he had two bags in his hands.

20. Başı dönerken yatağımda olmak zorundayım, dengem çok kötüydü. While i was dizzy, i had to be in my bed, my balance was very bad.

21. Dansçı ayakk ucundayken dengesi çok şahaneydi. While the dancer was on her toes, her balance was fantastic.

Corrections

2. Valizim masanın altından alırken kahvemi düştü.

3. Merve, (benim) doğum günüm için yeni ızgara aldı, yani yaz mevsiminde boyunca her cumartesi mangal partisini yapacağız.

4. Senden daha fazla balıklar yakaladım, benden geri kalıyorsun, oltam çok şanslı değil mi?

5. Bursa'da gezirken Emine gruptan geri kaldı çünkü her şeyin fotoğrafını çekiyordu.

6. Genellikle her sabah kahvemi içerken (biraz) kuru pasta yerim, çünkü sabah fazla vaktim yok.

Biraz is not wrong, but it doesn't sound natural to me.

7. Cansu Kuru pasta fırındfırında kuru pasta pişirirken radyodaki beyszbol maçını dinliyor.

8. Suat, bu gece paynayırdayken keyif çattıiyi vakit geçirdi/iyi eğlendi, gerçekten çok mutlu görünüyor.

Keyif çatmak is more like lying in the bed, on the couch, etc. It doesn't include motion.

9. Doğal afelaketten sonra çok fazla mülteci yardım için Kolombiya'ya akın ediyordu.

Mülteciler Kolombiya'ya girmeyei deniyordu ama erken sabahsabahın erken saatlerinde deniz polisi onları yakalandı.

Mehmet Ankara'da yaşarken soğuk havaya alışmaya ihtiyacısı gerekiyor, orası İzmir gibi değil.

Bursa'da dolaşırken türlü pazar ve çarşıya gittik, alışveriş yaparken bulduğum bir halı gerçekten sevdim.

Lokanta'da (yemek) yerken bir adamla tanıştım, televizyon'da olanki futbol macınçı hakkında konuştuk.

Onlara şakamı söylemek/fıkramı anlatmak için fırsat kolluyordum.

Biz plajda yürürken bir altın yüzüğük bulmuştuk.

altın yüzüğü means - the golden ring. Bir altın yüzük is - a golden ring

Mukaddes, zümrüt yüzüğü ona verilen murat tarafındanMurat tarafından ona verilen zümrüt yüzüğü kaybolmuetmiştui.

Mukaddes, Murat'ın ona verdiği zümrüt yüzüğü kaybetmişti is better though.

Geçen yıl şampiyonluğu olan takımının oyuncularına yüzükler verildi.

Arkadaşım, Rize'ye gitmekttiğinden beri ondan haber alamamamıştdım.

Dükkandan çalı soyan zanlı önümde koşmuştu, ellerindeki iki poşet/çanta vardı.

Başım dönerken yatağımda olmak zorundaydım, dengem çok kötüydü.

Dansçı ayakk ucundayken dengesi çok şahaneydi.

şahane is already çok :D çok şahane can be used but is unnecessary.

Feedback

Very good job except some small mistakes! Keep up the good work!

16.


Geçen yıl şampiyonluğun takımının oyunculara yüzükler verildi.


Geçen yıl şampiyonluğu olan takımının oyuncularına yüzükler verildi.

Shortsentences29


1. Valizimin dibinde gömleklerim ve onların üstünde pantolonum var.


My shirts are at the bottom of my suitcase and my pants are on top of them.


2. Valizim masanın altından alırken kahvemi düştü.


2. Valizim masanın altından alırken kahvemi düştü.

While i was taking my luggage from under the table, my coffee fell.


3. Merve, benim doğum günüm için yeni ızgara aldı, yani yaz mevsiminde boyunca her cumartesi mangal partisini yapacağız.


3. Merve, (benim) doğum günüm için yeni ızgara aldı, yani yaz mevsiminde boyunca her cumartesi mangal partisini yapacağız.

Merve bought me a new grill for my birthday, so that means we will have a barbecue every Saturday.


4. Senden daha balıklar yakaladım, benden geri kalıyorsun, oltam çok şanslı değil mi?


4. Senden daha fazla balıklar yakaladım, benden geri kalıyorsun, oltam çok şanslı değil mi?

I caught more fish than you, you are lagging behind me, my fishing rod is lucky isn't it?


5. Bursa'da gezirken Emine gruptan geri kaldı çünkü her şeyi fotoğraf çekiyordu.


5. Bursa'da gezirken Emine gruptan geri kaldı çünkü her şeyin fotoğrafını çekiyordu.

While traveling in Bursa, Emine fell behind from the group because she was taking pictures of everything.


6. Genellikle her sabah kahvem içerken biraz kuru pasta yerim, çünkü sabah fazla vaktim yok.


6. Genellikle her sabah kahvemi içerken (biraz) kuru pasta yerim, çünkü sabah fazla vaktim yok.

Biraz is not wrong, but it doesn't sound natural to me.

I usually eat biscuits with my coffee every morning because i don't have much time in the morning.


7. Cansu Kuru pasta fırında pişirirken radyodaki beysbol maçını dinliyor.


7. Cansu Kuru pasta fırındfırında kuru pasta pişirirken radyodaki beyszbol maçını dinliyor.

Cansu is listening to baseball match on the radio while baking biscuits.


8. Suat, bu gece paynırdayken keyif çattı, gerçekten çok mutlu görünüyor.


8. Suat, bu gece paynayırdayken keyif çattıiyi vakit geçirdi/iyi eğlendi, gerçekten çok mutlu görünüyor.

Keyif çatmak is more like lying in the bed, on the couch, etc. It doesn't include motion.

Suat enjoyed himself tonight while at the fair, he seems very happy.


9. Doğal felaketten sonra çok fazla mülteci yardım için Kolombia'ya akın ediyordu.


9. Doğal afelaketten sonra çok fazla mülteci yardım için Kolombiya'ya akın ediyordu.

After the natural disaster many refugees were flocking to Colombia for help.


10.


Mülteciler Kolombia'ya girmeye deniyordu ama erken sabah saatlerinde deniz polisi onları yakalandı.


Mülteciler Kolombiya'ya girmeyei deniyordu ama erken sabahsabahın erken saatlerinde deniz polisi onları yakalandı.

Refugees were trying to enter Colombia but the sea police caught them.


11.


Mehmet Ankara'da yaşarken soğuk havaya alışmaya ihtiyacı, orası İzmir gibi değil.


Mehmet Ankara'da yaşarken soğuk havaya alışmaya ihtiyacısı gerekiyor, orası İzmir gibi değil.

Mehmet needs to get used to the cold weather while living in Ankara, it's not like İzmir over there.


12.


Bursa'da dolaşırken türlü pazar ve çarşıya gittik, alışveriş yaparken bulduğum bir halı gerçekten sevdim.


Bursa'da dolaşırken türlü pazar ve çarşıya gittik, alışveriş yaparken bulduğum bir halı gerçekten sevdim.

While wandering in Bursa, we went to different markets and bazaars, i really liked a carpet I found while i was shopping.


13.


Lokanta'da yerken bir adam tanıştım televizyon'da olan futbol macını hakkında konuştuk.


Lokanta'da (yemek) yerken bir adamla tanıştım, televizyon'da olanki futbol macınçı hakkında konuştuk.

I met a man while I was eating in the restaurant, we talked about the soccer match which was on tv.


14.


Onlara şakam söylemek için fırsat kolluyordum.


Onlara şakamı söylemek/fıkramı anlatmak için fırsat kolluyordum.

I was waiting for an opportunity to tell them my joke.


15.


Biz plajda yürürken bir altın yüzüğü bulmuştuk.


Biz plajda yürürken bir altın yüzüğük bulmuştuk.

altın yüzüğü means - the golden ring. Bir altın yüzük is - a golden ring

We had found a golden ring while walking on the beach.


Mukaddes, zümrüt yüzüğü ona verilen murat tarafından kaybolmuştu.


Mukaddes, zümrüt yüzüğü ona verilen murat tarafındanMurat tarafından ona verilen zümrüt yüzüğü kaybolmuetmiştui.

Mukaddes, Murat'ın ona verdiği zümrüt yüzüğü kaybetmişti is better though.

Mukaddes had lost the emerald which was given to her by Murat.


17.


Rings were given to the players of last years championship team.


18.


Arkadaşım, Rize'ye gitmekten beri ondan haber alamamamıştım.


Arkadaşım, Rize'ye gitmekttiğinden beri ondan haber alamamamıştdım.

Since my friend arrived in Rize, i haven't received any news from him.


19.


Dükkandan çalan zalı önümde koşmuştu, ellerindeki iki poşet vardı.


Dükkandan çalı soyan zanlı önümde koşmuştu, ellerindeki iki poşet/çanta vardı.

The suspect who stole from the shop had ran in front of me, he had two bags in his hands.


20.


Başı dönerken yatağımda olmak zorundayım, dengem çok kötüydü.


Başım dönerken yatağımda olmak zorundaydım, dengem çok kötüydü.

While i was dizzy, i had to be in my bed, my balance was very bad.


21.


Dansçı ayakk ucundayken dengesi çok şahaneydi.


Dansçı ayakk ucundayken dengesi çok şahaneydi.

şahane is already çok :D çok şahane can be used but is unnecessary.

While the dancer was on her toes, her balance was fantastic.


You need LangCorrect Premium to access this feature.

Go Premium