Dec. 11, 2020
1. Aileme ne oldudan intikam alacağım. İ Will take revenge for what happened to my family.
2. Adaya gitmek için iki köprü geçmem lazım, orada güzel sahiller var. I have to cross two bridges to go to the island, there are beautiful beaches there.
3. Ablamın düğün fotoğrafları bir adada çekti. My sister's wedding photos were taken on an island.
4. Ada, gittiğim ortaokul yanında. The island is near the middle school i went to.
5. Bu adadaki sahillerde çok Deniz kabuksu var. There are a lot of seashells on the Beaches of this island.
6. Bana Ziyaret ettiğin zamanı adanın sahillerinde yürüyebiliriz. When you visit me, we can walk on beaches of the island.
7. Buradaydılar iken plaja gittik çünkü Tennessee'de hiç plajlar yok. While they were here, we went to beach because there is not beaches in Tennessee.
8. Sen uyurken, salonda bilgisayarımı kullanacağım, seni rahatsız etmek istemiyorum. While you are sleeping, i will use my computer in the living room, i don't want to disturb you.
9. Kuyumcunda alışveriş yaparken çok fazla altın zincir takan bunlar adamları gördüm rapper gibilier. While i was shopping in the jewelery store, i saw these guys wearing a lot of chains, they were like rappers.
10. Saatler, zincirler, kolyeler takmayı sevmem, genellikle aksesuar takmayı sevmem ama bazen saatler güzel olabilir. İ don't like wearing watches, chains or necklaces, i usually don't like wearing accessories but some watches can be beautiful.
11. Teksas'a gidiğin zaman dördüncü defa akrabalarımızla kavuşturacaksin. When you go to Texas, you will reunite with our relatives for the fourth time.
12. Amcamın mangal partisinde ailmele kavuşturacağım ama oraya gitmem önce biraz gazlı içecekler almalıyım. I will unite with my family at my uncle's BBQ party but before i go I must buy some sodas.
13. Bazen köpeğimi amcamın evine alırım orada annesinle kavuşturabilir. Sometimes i take my dog to my uncle's house, he can reunite with his mother over there.
14. Çarşıda bütün şeye bakarken ucuz gabanelli akordeonu gördüm, onun sesini kulağıma hoşuna gitti ama onu almadım, yeni ve kullanmayan akordeon için biraz para biriktireceğim. While looking at all the things at the bazaar, i saw a gabanelli accordion, it's sound was pleasant to my ears but i didn't buy it, i will save some money for new and unused accordion.
15. Evet veya hayır, brn çalışırken bana öğle yemeği göndermeye zahmet edecek misin? Yes or no, While I'm working, would you bother to bring me lunch?
16. Mezattan 5 yıl önce aldığımız araba hala çok iyi. The car that we bought five years ago from the auction is still very good.
17. Mezatta neredeyse bütün şeyler sergilenen arabalardı bazen iyi gözüküyordu. Almost all of the things that were displayed at the auction were cars, some appeared good.
18. Biz aslında pamuğumuu dikmeyiz, onu mısır'dan ithal edilir. We acutally don't plant our cotton, it's imported from Egypt.
19. Sağlık yaşam tarzına yaşamaya gayret ediyorum ama yağlı ve tatlı yemekleri severim. I am making an effort to live a healthy lifestyle but i like oily and sweet food.
20. Rock yıldız yaşam tarzını çok eğlenceli ve deli görülüyor, her gece yeni bir otelde uyuluyor ve çok fazla Seyehat ediyor . The Rockstar lifestyle seems fun and crazy, each night sleeping in a new hotel and a lot of traveling
1. Aileme ne oldudaolanlar için intikam alacağım.
2. Adaya gitmek için iki köprü geçmem lazım, orada güzel sahiller var.
3. Ablamın düğün fotoğrafları bir adada çektildi.
4. Ada, gittiğim ortaokulun yanında.
Unlike English there is a vagueness of time in this sentence. It’s not stated if you still go to that middle school.
5. Bu adadaki sahillerde çok Ddeniz kabuksğu var.
6. Bana Zeni ziyaret ettiğin zamanı adanın sahillerinde yürüyebiliriz.
7. Buradaydılar iOnlar buradayken plaja gittik çünkü Tennessee'de hiç plajlar yok.
8. Sen uyurken, salonda bilgisayarımı salonda kullanacağım, seni rahatsız etmek istemiyorum.
It’s true either way, but when say it like this you emphasize the living room. It sounds more natural in this context.
9. Kuyumcunda alışveriş yaparken çok fazlabir sürü altın zincir takan bunlar adamları gördüm, rapperçi gibilierdi.
Saatler, zincirler, kolyeler takmayı sevmem, genellikle aksesuar takmayı sevmem ama bazenı saatler güzel olabiliyor.
Teksas'a gidttiğin zaman dördüncü defakez akrabalarımızla kavuşturacaksiın.
Amcamın mangal partisinde ailmemle kavuşturacağım ama oraya gitmemden önce biraz gazlı içecekler almalıyım.
Bazen köpeğimi amcamın evine alırımgötürürüm, orada annesinyle kavuşturabilir.
Çarşıda bütünher şeye bakarken ucuz bir gabanelli akordeonu gördüm, onun sesini kulağıma hoşuna gittçok hoş geldi ama onu almadım, yeni ve kullanmayanılmamış bir akordeon için biraz para biriktireceğim.
Evet veya hayır, bren çalışırken bana öğle yemeği göndermeye zahmet edine girecek misin?
MezattAçık artırmadan 5 yıl önce aldığımız araba hala çok iyi.
Mezatta neredeyse bütün şeyler sergilenenAçık artırmada sergilenenlerin neredeyse hepsi arabalardı, bazenıları iyi gözüküyordu.
Açık artırmanın neredeyse hepsi arabaydı, bazıları iyi görünüyordu.- more natural
Never heard of the word Mezat
Biz aslında pamuğumuu dik ekmeyiz, onu m Mısır'dan ithal edilir.
Sağlık yaşam tarzına uyaşamaya gayret ediyorum ama yağlı ve tatlı yemiyecekleri severim.
Rock yıldızı yaşam tarzını çok eğlenceli ve deli görülnüyor, her gece yeni bir otelde uyulnuyor ve çok fazla Sseyeahat ediliyor .
|
While i was shopping in the jewelery store, i saw these guys wearing a lot of chains, they were like rappers. |
|
10. |
|
Shortsentences26 |
|
1. Aileme ne oldudan intikam alacağım. 1. Aileme |
|
İ Will take revenge for what happened to my family. |
|
2. Adaya gitmek için iki köprü geçmem lazım, orada güzel sahiller var. This sentence has been marked as perfect! |
|
I have to cross two bridges to go to the island, there are beautiful beaches there. |
|
3. Ablamın düğün fotoğrafları bir adada çekti. 3. Ablamın düğün fotoğrafları bir adada çek |
|
My sister's wedding photos were taken on an island. |
|
4. Ada, gittiğim ortaokul yanında. 4. Ada, gittiğim ortaokulun yanında. Unlike English there is a vagueness of time in this sentence. It’s not stated if you still go to that middle school. |
|
The island is near the middle school i went to. |
|
5. Bu adadaki sahillerde çok Deniz kabuksu var. 5. Bu adadaki sahillerde çok |
|
There are a lot of seashells on the Beaches of this island. |
|
6. Bana Ziyaret ettiğin zamanı adanın sahillerinde yürüyebiliriz. 6. B |
|
When you visit me, we can walk on beaches of the island. |
|
7. Buradaydılar iken plaja gittik çünkü Tennessee'de hiç plajlar yok. 7. |
|
While they were here, we went to beach because there is not beaches in Tennessee. |
|
8. Sen uyurken, salonda bilgisayarımı kullanacağım, seni rahatsız etmek istemiyorum. 8. Sen uyurken It’s true either way, but when say it like this you emphasize the living room. It sounds more natural in this context. |
|
While you are sleeping, i will use my computer in the living room, i don't want to disturb you. |
|
9. Kuyumcunda alışveriş yaparken çok fazla altın zincir takan bunlar adamları gördüm rapper gibilier. 9. Kuyumcu |
|
Saatler, zincirler, kolyeler takmayı sevmem, genellikle aksesuar takmayı sevmem ama bazen saatler güzel olabilir. Saat |
|
İ don't like wearing watches, chains or necklaces, i usually don't like wearing accessories but some watches can be beautiful. |
|
11. |
|
Teksas'a gidiğin zaman dördüncü defa akrabalarımızla kavuşturacaksin. Teksas'a gi |
|
When you go to Texas, you will reunite with our relatives for the fourth time. |
|
12. |
|
Amcamın mangal partisinde ailmele kavuşturacağım ama oraya gitmem önce biraz gazlı içecekler almalıyım. Amcamın mangal partisinde ail |
|
I will unite with my family at my uncle's BBQ party but before i go I must buy some sodas. |
|
13. |
|
Bazen köpeğimi amcamın evine alırım orada annesinle kavuşturabilir. Bazen köpeğimi amcamın evine |
|
Sometimes i take my dog to my uncle's house, he can reunite with his mother over there. |
|
14. |
|
Çarşıda bütün şeye bakarken ucuz gabanelli akordeonu gördüm, onun sesini kulağıma hoşuna gitti ama onu almadım, yeni ve kullanmayan akordeon için biraz para biriktireceğim. Çarşıda |
|
While looking at all the things at the bazaar, i saw a gabanelli accordion, it's sound was pleasant to my ears but i didn't buy it, i will save some money for new and unused accordion. |
|
15. |
|
Evet veya hayır, brn çalışırken bana öğle yemeği göndermeye zahmet edecek misin? Evet veya hayır, b |
|
Yes or no, While I'm working, would you bother to bring me lunch? |
|
16. |
|
Mezattan 5 yıl önce aldığımız araba hala çok iyi.
|
|
The car that we bought five years ago from the auction is still very good. |
|
17. |
|
Mezatta neredeyse bütün şeyler sergilenen arabalardı bazen iyi gözüküyordu.
Açık artırmanın neredeyse hepsi arabaydı, bazıları iyi görünüyordu.- more natural Never heard of the word Mezat |
|
Almost all of the things that were displayed at the auction were cars, some appeared good. |
|
18. |
|
Biz aslında pamuğumuu dikmeyiz, onu mısır'dan ithal edilir. Biz aslında pamu |
|
We acutally don't plant our cotton, it's imported from Egypt. |
|
19. |
|
Sağlık yaşam tarzına yaşamaya gayret ediyorum ama yağlı ve tatlı yemekleri severim. Sağlık yaşam tarzına uy |
|
I am making an effort to live a healthy lifestyle but i like oily and sweet food. |
|
20. |
|
Rock yıldız yaşam tarzını çok eğlenceli ve deli görülüyor, her gece yeni bir otelde uyuluyor ve çok fazla Seyehat ediyor . Rock yıldızı yaşam tarzı |
|
The Rockstar lifestyle seems fun and crazy, each night sleeping in a new hotel and a lot of traveling |
You need LangCorrect Premium to access this feature.
Go Premium