Nov. 13, 2020
1. Ne en ünlü ülkende heykel? What is the most famous statue in your country?
2. fabrikada çalışan yaşlı kadın artık işe yaramaz hissettiyor. The old woman who works in the factory, feels useless now.
3. Cep telefonumdaki haritayı çok işe yaramıyor. The map on my phone is not very useful.
4. Başkanı, onun konuşudan sonra askerlere ödülleri dağıtacak. The president will distribute the awards to the soliders after his speech.
5. Belediyemiz sel kurbanlarına yardım dağıttı. Our municipality distributed help to the flood victims.
6. Bölgemizdeki dükkanların çoğu bir maske sahip olmayan insanlara bir maske verir/dağıtırlar. Most of the shops in our area will give/distribute a mask to a person who does not have a mask.
7. Bakkalın önünde kuyrukta bekleyen insanlara su şişeleri dağıtılıyor. Water bottles are being distributed to those who are waiting in the queue/line infront of the store.
8. Arda Turan, yeni futbol ayakkabıları kızlar yerel futbol takımımızna dağıtıyor. Arda Turan is distributing new football cleats to our local girls soccer team.
9. Hayvanat bahçesine girmek için çok uzun bir kuyruk vardı. There was a very long line to enter the zoo.
10. Çok uzun bir kuyrukta ayakta durmaktan nefret ediyorum. I hate standing in very long lines.
11. Kuyrukta ben ve arkadaşım Sümeyye'in arasında bir kadın var. There is a woman between me and my friend Sümeyye in the line.
12. Sinemada çok uzun kuyruklar vardı, çünkü çok insanlar yeni filmi izlemek için istiyorlar. There were very long lines at the cinema, because many people wanted to watch the new movie.
13. Kuyrukta ayakta duran müşteriler dükkanın sahibile kızgın oldu. The customers who are standing in line became mad with the owner of the shop.
14. Kuyruğun arkadaydım, onunla bir fotoğraf çekmek için kırk beş dakika bekledim. İ was at the back of the line, i waited fourty five minutes to take a picture with him.
15. Tuvalete kullanmak için bu çok yavaş kuyrukta beklemeyebilirim. I can not wait in this very slow like to use the restroom.
16. Yaz boyunca Disney world'ya gitmeyeceğim, çünkü uzun kuyrukta florida'nın ısısını altında ayakta durmaya dayanamabilirim. During summer I will not go to Disney world,because I can not bear standing in long lines under the Florida heat
😁
1. Ne en ünlü ülkende heykelÜlkendeki en ünlü heykelin ismi nedir?
2. fFabrikada çalışan yaşlı kadın artık kendisini işe yaramaz hissettdiyor. The old woman who works in the factory, feels useless now.
3. Cep telefonumdaki haritayı çok pek bir işe yaramıyor.
pek bir işe yaramamak -- not very useful
4. Başkanı, onun konuşukonuşmasından sonra askerlere ödüllerini dağıtacak.
5. Belediyemiz sel kurbanmağdurlarına yardım dağıttı.
6. Bölgemizdeki dükkanların çoğu bir maske sahip olmayan insanlara bir maske verir/dağıtırlar.
7. Bakkalın önündeki kuyrukta bekleyen insanlara su şişeleri dağıtılıyor.
8. Arda Turan, yeni futbol ayakkabıları kızlarkramponları yerel kız futbol takımımızna dağıtıyor.
9. Hayvanat bahçesine girmek için çok uzun bir kuyruk vardı.
Çok uzun bir kuyrukta ayakta durmaktan nefret ediyorum.
Kuyrukta, ben ve arkadaşım Sümeyye'in arasında bir kadın var.
Sinemada çok uzun kuyruklar vardı, çünkü bir çok insanlar yeni çıkan filmi izlemek için istiyorlardı.
Kuyrukta ayakta duran müşteriler dükkanın sahibilne kızgın oldusinirlendi.
Kuyruğun arka taraflarındaydım, onunla bir fotoğraf çekilebilmek için kırk beş dakika bekledim.
Tuvaletei kullanmak için bu çokkadar yavaş bir kuyrukta bekleyemeyebilirim.
Yaz boyunca Disney wWorld'yae gitmeyeceğim, çünkü uzun kuyrukta florida'nın ısısını altındFlorida sıcağında uzun kuyrukta ayakta durmaya dayanamayabilirim.
|
Shortsentences21 |
|
1. Ne en ünlü ülkende heykel? 1. |
|
What is the most famous statue in your country? |
|
2. fabrikada çalışan yaşlı kadın artık işe yaramaz hissettiyor. The old woman who works in the factory, feels useless now. 2. |
|
3. Cep telefonumdaki haritayı çok işe yaramıyor. 3. Cep telefonumdaki harita pek bir işe yaramamak -- not very useful |
|
The map on my phone is not very useful. |
|
4. Başkanı, onun konuşudan sonra askerlere ödülleri dağıtacak. 4. Başkanı, |
|
The president will distribute the awards to the soliders after his speech. |
|
5. Belediyemiz sel kurbanlarına yardım dağıttı. 5. Belediyemiz sel |
|
Our municipality distributed help to the flood victims. |
|
6. Bölgemizdeki dükkanların çoğu bir maske sahip olmayan insanlara bir maske verir/dağıtırlar. 6. Bölgemizdeki dükkanların çoğu bir maske sahip olmayan insanlara |
|
Most of the shops in our area will give/distribute a mask to a person who does not have a mask. |
|
7. Bakkalın önünde kuyrukta bekleyen insanlara su şişeleri dağıtılıyor. 7. Bakkalın önündeki kuyrukta bekleyen insanlara su şişeleri dağıtılıyor. |
|
Water bottles are being distributed to those who are waiting in the queue/line infront of the store. |
|
8. Arda Turan, yeni futbol ayakkabıları kızlar yerel futbol takımımızna dağıtıyor. 8. Arda Turan, yeni |
|
Arda Turan is distributing new football cleats to our local girls soccer team. |
|
9. Hayvanat bahçesine girmek için çok uzun bir kuyruk vardı. This sentence has been marked as perfect! |
|
There was a very long line to enter the zoo. |
|
10. |
|
Çok uzun bir kuyrukta ayakta durmaktan nefret ediyorum. This sentence has been marked as perfect! |
|
I hate standing in very long lines. |
|
11. |
|
Kuyrukta ben ve arkadaşım Sümeyye'in arasında bir kadın var. Kuyrukta, ben ve arkadaşım Sümeyye'in arasında bir kadın var. |
|
There is a woman between me and my friend Sümeyye in the line. |
|
12. |
|
Sinemada çok uzun kuyruklar vardı, çünkü çok insanlar yeni filmi izlemek için istiyorlar. Sinemada çok uzun kuyruklar vardı, çünkü bir çok insan |
|
There were very long lines at the cinema, because many people wanted to watch the new movie. |
|
13. |
|
Kuyrukta ayakta duran müşteriler dükkanın sahibile kızgın oldu. Kuyrukta ayakta duran müşteriler dükkan |
|
The customers who are standing in line became mad with the owner of the shop. |
|
14. |
|
Kuyruğun arkadaydım, onunla bir fotoğraf çekmek için kırk beş dakika bekledim. Kuyruğun arka taraflarındaydım, onunla bir fotoğraf çekilebilmek için kırk beş dakika bekledim. |
|
İ was at the back of the line, i waited fourty five minutes to take a picture with him. |
|
15. |
|
Tuvalete kullanmak için bu çok yavaş kuyrukta beklemeyebilirim. Tuvalet |
|
I can not wait in this very slow like to use the restroom. |
|
16. |
|
Yaz boyunca Disney world'ya gitmeyeceğim, çünkü uzun kuyrukta florida'nın ısısını altında ayakta durmaya dayanamabilirim. Yaz boyunca Disney |
|
During summer I will not go to Disney world,because I can not bear standing in long lines under the Florida heat |
You need LangCorrect Premium to access this feature.
Go Premium