watreedisishomie2's avatar
watreedisishomie2

Oct. 27, 2020

0
Shortsenteces18

18. dedemin çocukluğu bir avuç fotoğraflar buldum

1. umarım tepenin üstünde olan büyük bir ev için bir hayli para biriktirebilirim. I hope I can save a lot of money for a big house on a hill.

2. çoğunluk insanlar bir ev için para biriktirler ama ben seyahat etmek için param biriktirim. The majority of people are saving money for a house but I am saving money for traveling.

3. buzdolabındaki doğum günümün son parça pastası biriktiriyordum. I was saving the last piece of my birthday???

4. Sonra için Biraz yemekleri biriktiyorum. I am saving some food for later.

5. odamdaki kutuda önemli kağıtlar biriktirim. I save important papers in a box in my room.

6. Avlu işi için bitkin olan spor ayakkabım biriktiyorum. I'm saying my worn out shoes for yard work.

7. daha süt ihtiyaımız yok, hala Bir hayli var. We don't need more milk, there is still a fair amount.

8. Sigara icemeye bıraktım sonra da bir Hayli para biriktirdim. After I quit smoking, I saved a lot of money.

8. Bu sabah köprüda bir hayli balıkçı vardı. There was a fair amount of fishermen this morning on the bridge.

9. Yolculuğumun bir hayli fotoğrafları çektim. I took a fair amount of photos of my journey.

10. Mangal partisimizi için bir hayli bira aldım. I bought a fair amount of beer for our BBQ party.

11. Kış mevsimi için bir hayli Kazak vs ceketleri aldım. I bought a fair amount of sweaters and jackets for the winter season.

12. Odamın kapı menteşeleri çok yaşlı. My rooms doors hinges are very old .

13. Menteşeleri boyamayın! Don't paint the door hinges.

14. Kertenkele sana ısırdığını zaman acıt mıydı? Did it hurt when the lizard bit you?

15. Eski ayakkabılarım ayaklarıma acıtıyordu. My old shoes were hurting my feet.

16. Babamın doğum gününü bir hediye için para biriktiriyorum. For my dads birthday I am saving money for a present.

17. Soğuk rüzgar burunuma acıtıyor. The cold wind is hurting my nose

Corrections

4. Sonra için Biraz yemekleri biriktiyorum.

Daha sonra yemek icin biraz yemek sakliyorum.

"Sonra" is not a noun by itself in Turkish, and in common usage we tend to combine it with a verb to specify a future action. In this case, we should say "sonra yemek icin" or "daha sonra yemek icin" ("to eat later").

I chose the word "saklamak" (literally "to hide", but also commonly used to mean "to save", particularly in the context of food or money). "Biriktirmek" tends to imply that you are saving something with the intent of accumulation - which I don't think is the meaning you are going for.

5. odamdaki kutuda önemli kağıtlar biriktirim. I save important papers in a box in my room.

7. daha süt ihtiyaımız yok, hala Bir hayli var. We don't need more milk, there is still a fair amount.

18. dedemin çocukluğuna ait bir avuç fotoğraflar buldum.

Bir avuç is not wrong... but I wouldn't use it. Birkaç fotoğraf or bazı fotoğraflar is better.

1. umarım bir tepenin üstünde olan büyük bir ev için bir hayli para biriktirebilirim. I hope I can save a lot of money for a big house on a hill.

2. çoğunluk insanlar bir ev için para biriktirleir ama ben seyahat etmek için param biriktiriyorum. The majority of people are saving money for a house but I am saving money for traveling.

3. buzdolabındaki doğum günü pastamın son parça pastası biriktiriyordsını (sonra yemek için) ayırmıştım/buzdolabına koymuştum. I was saving the last piece of my birthday???

4. Sonra için Birazyemek için yemekleri biriktiayırıyorum.

5. Önemli kağıtları odamdaki bir kutuda önemli kağıtlar biriktiritutarım/saklarım. I save important papers in a box in my room.

Biriktiririm can also be used but the meaning is different. The two above are more like keep. Biriktirmek is like to accumulate.

6. AvluBahçe işi için bitkin olaneski spor ayakkabım biriktiyoruı kullanıyorum/ayırdım.

7. daha süt ihtiyacımız yok, hala Bbir hayli var. We don't need more milk, there is still a fair amount.

8. Sigara iceçmeyei bıraktımktan sonra d/bırakınca bir Hhayli para biriktirdim.

Your sentence is grammatically correct but the two sentences are not connected. Saving a lot of money is independent of quitting smoking.

8. Bu sabah köprüda bir haylisürü balıkçı vardı.

Bir hayli is more suitable for uncountables. And I never use it actually :D it is a bit old fashioned and usually used in written language.

9. Yolculuğumun bir hayli esnasında/sırasında bir sürü/birçok fotoğrafları çektim.

Mangal partisimizi için bir hayliçokça bira aldım.

Kış mevsimi için bir hayli Kçok/bir sürü kazak vse ceketleri aldım.

Odamın kapı menteşeleri çok yaşlıeski.

Menteşeleri boyamayın!

Kertenkele sanaeni ısırdığı zaman acıtyd?/canın acıdı mı?

Eski ayakkabılarım ayaklarımaı acıtıyordu.

This is fine, too, but I would say
Eski ayakkabılarım ayaklarımı vuruyordu.

Babamın doğum gününü e bir hediye almak için para biriktiriyorum.

Babamın doğum günü için bir hediye almak için para biriktiriyorum. Literal translation does not sound so good but is ok.

Soğuk rüzgar burunumau acıtıyor.

Feedback

Turkish is all about small details :D it'll be better as you get used to it.

Menteşeleri boyamayın!


This sentence has been marked as perfect!

Don't paint the door hinges.


14.


Kertenkele sana ısırdığını zaman acıt mıydı?


Kertenkele sanaeni ısırdığı zaman acıtyd?/canın acıdı mı?

Did it hurt when the lizard bit you?


15.


Eski ayakkabılarım ayaklarıma acıtıyordu.


Eski ayakkabılarım ayaklarımaı acıtıyordu.

This is fine, too, but I would say Eski ayakkabılarım ayaklarımı vuruyordu.

My old shoes were hurting my feet.


16.


Babamın doğum gününü bir hediye için para biriktiriyorum.


Babamın doğum gününü e bir hediye almak için para biriktiriyorum.

Babamın doğum günü için bir hediye almak için para biriktiriyorum. Literal translation does not sound so good but is ok.

For my dads birthday I am saving money for a present.


17.


Soğuk rüzgar burunuma acıtıyor.


Soğuk rüzgar burunumau acıtıyor.

The cold wind is hurting my nose


13.


Shortsenteces18


18. dedemin çocukluğu bir avuç fotoğraflar buldum


18. dedemin çocukluğuna ait bir avuç fotoğraflar buldum.

Bir avuç is not wrong... but I wouldn't use it. Birkaç fotoğraf or bazı fotoğraflar is better.

1. umarım tepenin üstünde olan büyük bir ev için bir hayli para biriktirebilirim. I hope I can save a lot of money for a big house on a hill.


1. umarım bir tepenin üstünde olan büyük bir ev için bir hayli para biriktirebilirim. I hope I can save a lot of money for a big house on a hill.

2. çoğunluk insanlar bir ev için para biriktirler ama ben seyahat etmek için param biriktirim. The majority of people are saving money for a house but I am saving money for traveling.


2. çoğunluk insanlar bir ev için para biriktirleir ama ben seyahat etmek için param biriktiriyorum. The majority of people are saving money for a house but I am saving money for traveling.

3. buzdolabındaki doğum günümün son parça pastası biriktiriyordum. I was saving the last piece of my birthday???


3. buzdolabındaki doğum günü pastamın son parça pastası biriktiriyordsını (sonra yemek için) ayırmıştım/buzdolabına koymuştum. I was saving the last piece of my birthday???

4. Sonra için Biraz yemekleri biriktiyorum.


4. Sonra için Birazyemek için yemekleri biriktiayırıyorum.

4. Sonra için Biraz yemekleri biriktiyorum.

Daha sonra yemek icin biraz yemek sakliyorum.

"Sonra" is not a noun by itself in Turkish, and in common usage we tend to combine it with a verb to specify a future action. In this case, we should say "sonra yemek icin" or "daha sonra yemek icin" ("to eat later"). I chose the word "saklamak" (literally "to hide", but also commonly used to mean "to save", particularly in the context of food or money). "Biriktirmek" tends to imply that you are saving something with the intent of accumulation - which I don't think is the meaning you are going for.

I am saving some food for later.


5. odamdaki kutuda önemli kağıtlar biriktirim. I save important papers in a box in my room.


5. Önemli kağıtları odamdaki bir kutuda önemli kağıtlar biriktiritutarım/saklarım. I save important papers in a box in my room.

Biriktiririm can also be used but the meaning is different. The two above are more like keep. Biriktirmek is like to accumulate.

This sentence has been marked as perfect!

6. Avlu işi için bitkin olan spor ayakkabım biriktiyorum.


6. AvluBahçe işi için bitkin olaneski spor ayakkabım biriktiyoruı kullanıyorum/ayırdım.

I'm saying my worn out shoes for yard work.


7. daha süt ihtiyaımız yok, hala Bir hayli var. We don't need more milk, there is still a fair amount.


7. daha süt ihtiyacımız yok, hala Bbir hayli var. We don't need more milk, there is still a fair amount.

This sentence has been marked as perfect!

8. Sigara icemeye bıraktım sonra da bir Hayli para biriktirdim.


8. Sigara iceçmeyei bıraktımktan sonra d/bırakınca bir Hhayli para biriktirdim.

Your sentence is grammatically correct but the two sentences are not connected. Saving a lot of money is independent of quitting smoking.

After I quit smoking, I saved a lot of money.


8. Bu sabah köprüda bir hayli balıkçı vardı.


8. Bu sabah köprüda bir haylisürü balıkçı vardı.

Bir hayli is more suitable for uncountables. And I never use it actually :D it is a bit old fashioned and usually used in written language.

There was a fair amount of fishermen this morning on the bridge.


9. Yolculuğumun bir hayli fotoğrafları çektim.


9. Yolculuğumun bir hayli esnasında/sırasında bir sürü/birçok fotoğrafları çektim.

I took a fair amount of photos of my journey.


10.


Mangal partisimizi için bir hayli bira aldım.


Mangal partisimizi için bir hayliçokça bira aldım.

I bought a fair amount of beer for our BBQ party.


11.


Kış mevsimi için bir hayli Kazak vs ceketleri aldım.


Kış mevsimi için bir hayli Kçok/bir sürü kazak vse ceketleri aldım.

I bought a fair amount of sweaters and jackets for the winter season.


12.


Odamın kapı menteşeleri çok yaşlı.


Odamın kapı menteşeleri çok yaşlıeski.

My rooms doors hinges are very old .


You need LangCorrect Premium to access this feature.

Go Premium