KaragAlex's avatar
KaragAlex

Feb. 11, 2024

0
Süper bir Dede

"Belki Al Bundy sana tuhaf görünüyor, ama şunu unutma: istediği zaman seni düğüme bağlayabilir."

Arkadaşlarımla dövüş sanatları hakkında her konuştuğumuzda, bizden birisi er geç yukarıdaki yorumu yapar. Al Bundy Yunan televizyonda 90'larda (doksanlarda) gösterilen "Evli ve Çocuklu" adlı bir Amerikalı komik dizinin baş kahramanı. Eşinin ve çocuklarının kaprisleri ile hep yüzleşen alaycı bir babadır. Aynı zamanda aptal bir adam, ve onun hileleri ona ters tepiyor. Ancak televizyonda beceriksiz görünmesine rağmen, gerçekte brezilya jiu-jitsu'da siyah kuşağı var.

Al Bundy'nin rolünü oynayan aktör Ed O'Neill yaklaşık kırk yaşında brezilya jiu-jitsu dersleri almaya başlatmış. Altmış yaşına ulaştığında siyah kuşağı alabildi. Ve şimdi seksen yaşına ulaşırken hâlâ antrenmana devam edip, jiu-jitsu derslerini teklif ediyor.

Her zaman onun hikayesiden ilham alıyorum, çünkü o ileri yaşlarda antrenmana başlattı, onun sanatıda iyi bir seviyeye ulaşabildi, ve biz konuşurken hâlâ antrenmana devam ediyor. Bence "asla geç değil" sözlerinin iyi bir örnek. Ben de onun gibi yaşlarıya ulaşsam egsersiz yapmaya devam etmek isterdim.


"Maybe Al Bundy looks funny to you, but don't forget: he can tie you up into a knot anytime he wants."

Whenever I speak about martial arts with my friends, one of us will say the above sooner or later. Al Bundy is the protagonist of the American comedy series "Married with Children", which aired in Greek television during the 90's. He is a sarcastic father who always has to face the whims of his children and his wife. At the same time he's quite foolish, and his tricks backfire on him. However, no matter how clumsy he may appear on TV, in real life he holds a black belt in Brazilian Jiu-Jitsu.

The actor Ed O'Neill, who plays Al Bundy's role, started taking lessons in Brazilian Jiu-Jitsu when he was about forty years old. When he reached sixty, he was able to earn his black belt. And now, he is still training and offering jiu-jitsu lessons while approaching eighty.

I always feel inspired by his story, because he started training at an advanced age, was able to reach a good level in his art, and is still training as we speak. To me, he is a good example of the maxim "it's never too late". I would also like to keep exercising like him if I reach his age.

----------

«Μπορεί ο Αλ Μπάντυ να σου φαίνεται αστείος, αλλά μην ξεχνάς ότι μπορεί να σε δέσει κόμπο όποτε θέλει.»

Όποτε μιλάμε με τους φίλους μου για πολεμικές τέχνες, αργά ή γρήγορα κάποιος θα πει το παραπάνω. Ο Αλ Μπάντυ είναι ο πρωταγωνιστής της Αμερικάνικης κωμικής σειράς «Παντρεμένοι με Παιδιά», που έπαιζε στην Ελληνική τηλεόραση τη δεκαετία του '90. Είναι ένας πολύ ειρωνικός πατέρας που έρχεται πάντα αντιμέτωπος με τα καπρίτσια της γυναίκας του και των παιδιών του. Ταυτόχρονα είναι και χαζούλης, και πολλές φορές τα κόλπα τού του γυρίζουν μπούμερανγκ. Όμως όσο ατσούμπαλος και να φαίνεται στην τηλεόραση, στην αληθινή ζωή του είναι κάτοχος μαύρης ζώνης στο βραζιλιάνικο ζίου-ζίτσου.

Ο ηθοποιός Εντ Ο'Νηλ, που παίζει τον ρόλο του Αλ Μπάντι, ξεκίνησε να προπονείται στο βραζιλιάνικο ζίου-ζίτσου όταν ήταν περίπου σαράντα χρονών. Στα εξήντα του πήρε τη μαύρη ζώνη. Και τώρα συνεχίζει να προπονείται και να παραδίδει μαθήματα ζίου ζίτσου ενώ πλησιάζει τα ογδόντα.

Πάντα με εμπνέει η ιστορία του, γιατί ξεκίνησε να προπονείται σε μεγάλη ηλικία, κατάφερε να φτάσει την τέχνη του σε ένα πολύ καλό επίπεδο, και συνεχίζει να προπονείται ενώ μιλάμε. Για μένα αποτελεί ένα τρανό παράδειγμα του ότι «ποτέ δεν είναι αργά». Κι εγώ θα ήθελα να συνεχίσω να γυμνάζομαι σαν αυτόν αν φτάσω στην ηλικία του.

Corrections

Süper bir Dede

"Belki Al Bundy sana tuhaf görünüyor, ama şunu unutma: istediği zaman seni düğüme bağlayabilir."

Arkadaşlarımla dövüş sanatları hakkında her konuştuğumuzda, bizden birisi er geç yukarıdaki yorumu yapar.

Al Bundy Yunan televizyonda 90'larda (doksanlarda) gösterilen "Evli ve Çocuklu" adlı bir Amerikan komedik dizisinin baş kahramanı.

"Amerikalı" with the suffix "-lı/-li" is mostly used while talking about people from America, "Amerikan" is used for something that is made in there. Instead of "komik dizi" the word "komedi" is used to refer the genre of the show as the direct translation of "comedy".

Eşinin ve çocuklarının kaprisleri ile hep yüzleşen alaycı bir babadır.

Aynı zamanda aptal bir adam, ve onun hileleri ona ters tepiyor.

Unlike English, in Turkish comma is not used after conjunctions such as "ve". Also, using "ona" is unnecessary hence there is only one person that could be referred in there.

Ancak televizyonda beceriksiz görünmesine rağmen, gerçekte bBrezilya jiu-jitsu'da siyah kuşağı var.

Since it's a country name Brazil must be written with a capital B.

Al Bundy'nin rolünü oynayan aktör Ed O'Neill yaklaşık kırk yaşında bBrezilya jiu-jitsu dersleri almaya başlatmış.

Again, capital letter for country name. Also "başlatmış" is the passive version of the verb. It means "He made someone start doing something" instead of "He started doing something"

Altmış yaşına ulaştığında siyah kuşağı alabildi.

Ve şimdi seksen yaşına ulaşırken hâlâ antrenmana devam edip, jiu-jitsu derslerini teklif ed veriyor.

In here "edip" is used as a conjunction to combine two sentences so comma should not be used. Furthermore "offering lessons" cannot be exactly translated as "teklif etmek" it's more like "to propose", so translating it like "he is giving lessons" is better.

Her zaman onun hikayesiden ilham alıyorum, çünkü o ileri yaşlarda antrenmana başlattdı, onun sanatı da iyi bir seviyeye ulaşabildi, ve biz konuşurken hâlâ antrenmana devam ediyor.

Comma should not be used before conjunctions unlike in English. "Bașlattı" is the passive version of the verb so "başladı" is the correct usage and "da" is used as a conjunction instead of a suffix. To decide whether it is suffix or not you could try to look at the meaning of the sentence before writing "da". If it's still meaningful it is a conjunction, but if it lost its meaning it's a suffix.

Bence "asla geç değil" sözlerininüne iyi bir örnek.

One sentence is referred in here, so writing "sözlerine" is not correct since it means there were several referred sentences.

Ben de onun gibi yaşlarıyyaşına ulaşsam egszersiz yapmaya devam etmek isterdim.

Although we use plural words while telling our age in English, singular notation is used in Turkish. Age is rarely used plural in Turkish.

Feedback

Overall, it is a great piece. You have certain mistakes, caused by the different rules in languages, that could be fixed easily. It is an understandable text, I wish you continue to improve yourself!!

Süper bir Dede

"Belki Al Bundy sana tuhaf görünüyor, ama şunu unutma: istediği zaman seni düğüme bağlayn aklını karıştırabilir ."

Arkadaşlarımla dövüş sanatları hakkında her konuştuğumuzda, bizden birisi er geç yukarıdaki yorumu yapar.

Al Bundy Yunan televizyonlarındada 90'larda (doksanlarda) gösterilen "Evli ve Çocuklu" adlı bir Amerikalı komik dizinin baş kahramanı.

Actually your sentence is understable and clear, I made a correction to make your sentence perfect.

Eşinin ve çocuklarının kaprisleri ile hep yüzleşen alaycı bir babadır.

Aynı zamanda aptal bir adam, ve onun hileleri ona ters tepiyor.

Ancak televizyonda beceriksiz görünmesine rağmen, gerçekte brezilya jiu-jitsu'da siyah kuşağı var.

Al Bundy'nin rolünü oynayan aktör Ed O'Neill yaklaşık kırk yaşında brezilya jiu-jitsu dersleri almaya başlatmış.

Altmış yaşına ulaştığında siyah kuşağı alabildi.

Ve şimdi seksen yaşına ulaşırken hâlâ antrenmana devam edip, jiu-jitsu derslerini teklif ediyor.

Her zaman onun hikayesinden ilham alıyorum, çünkü o ileri yaşlarda antrenmana başlattdı, onun sanatı da iyi bir seviyeye ulaşabildi, ve biz konuşurken hâlâ antrenmana devam ediyor.

Bence "asla geç değil" sözlerinine iyi bir örnek.

Ben de onun gibi yaşlarıya ulaşsam egszersiz yapmaya devam etmek isterdim.

Feedback

Gerçekten mükemmel. Düzeltmeleri yapmasam bile, çok kolaylıkla ne demek istediğin anlaşılabiliyor.

KaragAlex's avatar
KaragAlex

Feb. 18, 2024

0

Çok teşekkür ederim, Serhan!

Süper bir Dede


This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

"Belki Al Bundy sana tuhaf görünüyor, ama şunu unutma: istediği zaman seni düğüme bağlayabilir."


"Belki Al Bundy sana tuhaf görünüyor, ama şunu unutma: istediği zaman seni düğüme bağlayn aklını karıştırabilir ."

This sentence has been marked as perfect!

Arkadaşlarımla dövüş sanatları hakkında her konuştuğumuzda, bizden birisi er geç yukarıdaki yorumu yapar.


This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

Al Bundy Yunan televizyonda 90'larda (doksanlarda) gösterilen "Evli ve Çocuklu" adlı bir Amerikalı komik dizinin baş kahramanı.


Al Bundy Yunan televizyonlarındada 90'larda (doksanlarda) gösterilen "Evli ve Çocuklu" adlı bir Amerikalı komik dizinin baş kahramanı.

Actually your sentence is understable and clear, I made a correction to make your sentence perfect.

Al Bundy Yunan televizyonda 90'larda (doksanlarda) gösterilen "Evli ve Çocuklu" adlı bir Amerikan komedik dizisinin baş kahramanı.

"Amerikalı" with the suffix "-lı/-li" is mostly used while talking about people from America, "Amerikan" is used for something that is made in there. Instead of "komik dizi" the word "komedi" is used to refer the genre of the show as the direct translation of "comedy".

Eşinin ve çocuklarının kaprisleri ile hep yüzleşen alaycı bir babadır.


This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

Aynı zamanda aptal bir adam, ve onun hileleri ona ters tepiyor.


This sentence has been marked as perfect!

Aynı zamanda aptal bir adam, ve onun hileleri ona ters tepiyor.

Unlike English, in Turkish comma is not used after conjunctions such as "ve". Also, using "ona" is unnecessary hence there is only one person that could be referred in there.

Ancak televizyonda beceriksiz görünmesine rağmen, gerçekte brezilya jiu-jitsu'da siyah kuşağı var.


This sentence has been marked as perfect!

Ancak televizyonda beceriksiz görünmesine rağmen, gerçekte bBrezilya jiu-jitsu'da siyah kuşağı var.

Since it's a country name Brazil must be written with a capital B.

Al Bundy'nin rolünü oynayan aktör Ed O'Neill yaklaşık kırk yaşında brezilya jiu-jitsu dersleri almaya başlatmış.


Al Bundy'nin rolünü oynayan aktör Ed O'Neill yaklaşık kırk yaşında brezilya jiu-jitsu dersleri almaya başlatmış.

Al Bundy'nin rolünü oynayan aktör Ed O'Neill yaklaşık kırk yaşında bBrezilya jiu-jitsu dersleri almaya başlatmış.

Again, capital letter for country name. Also "başlatmış" is the passive version of the verb. It means "He made someone start doing something" instead of "He started doing something"

Altmış yaşına ulaştığında siyah kuşağı alabildi.


This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

Ve şimdi seksen yaşına ulaşırken hâlâ antrenmana devam edip, jiu-jitsu derslerini teklif ediyor.


This sentence has been marked as perfect!

Ve şimdi seksen yaşına ulaşırken hâlâ antrenmana devam edip, jiu-jitsu derslerini teklif ed veriyor.

In here "edip" is used as a conjunction to combine two sentences so comma should not be used. Furthermore "offering lessons" cannot be exactly translated as "teklif etmek" it's more like "to propose", so translating it like "he is giving lessons" is better.

Her zaman onun hikayesiden ilham alıyorum, çünkü o ileri yaşlarda antrenmana başlattı, onun sanatıda iyi bir seviyeye ulaşabildi, ve biz konuşurken hâlâ antrenmana devam ediyor.


Her zaman onun hikayesinden ilham alıyorum, çünkü o ileri yaşlarda antrenmana başlattdı, onun sanatı da iyi bir seviyeye ulaşabildi, ve biz konuşurken hâlâ antrenmana devam ediyor.

Her zaman onun hikayesiden ilham alıyorum, çünkü o ileri yaşlarda antrenmana başlattdı, onun sanatı da iyi bir seviyeye ulaşabildi, ve biz konuşurken hâlâ antrenmana devam ediyor.

Comma should not be used before conjunctions unlike in English. "Bașlattı" is the passive version of the verb so "başladı" is the correct usage and "da" is used as a conjunction instead of a suffix. To decide whether it is suffix or not you could try to look at the meaning of the sentence before writing "da". If it's still meaningful it is a conjunction, but if it lost its meaning it's a suffix.

Bence "asla geç değil" sözlerinin iyi bir örnek.


Bence "asla geç değil" sözlerinine iyi bir örnek.

Bence "asla geç değil" sözlerininüne iyi bir örnek.

One sentence is referred in here, so writing "sözlerine" is not correct since it means there were several referred sentences.

Ben de onun gibi yaşlarıya ulaşsam egsersiz yapmaya devam etmek isterdim.


Ben de onun gibi yaşlarıya ulaşsam egszersiz yapmaya devam etmek isterdim.

Ben de onun gibi yaşlarıyyaşına ulaşsam egszersiz yapmaya devam etmek isterdim.

Although we use plural words while telling our age in English, singular notation is used in Turkish. Age is rarely used plural in Turkish.

You need LangCorrect Premium to access this feature.

Go Premium