Oct. 29, 2022
Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğinden beri çok üzüldüm ya... başkasıyla tanıyıp âşık olursa ne yaparım ben?
Cemal ("C"): Biraz sakin ol, sadece bir tatil, 2 haftaya dönmesi kesin, Allah kavuştursun.
A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne güzel ki ya...o kadar güzel ki sokakta herkes ona ikide bir görüyor...
C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer..egzotik olacak orada
A: Allah Allah beni yardım etmiyorsun ya.. egzotik megzotik falan değil ya!
C: Haklısın abi baltayı taşa verdim..üzgünüm..hadi, ağzını hayra aç, herşey olacağına varır, göreceksin..hadi, oflayıp puflama, herşey iyi olacak
A: Haklısın...eyvallah Cemal
C: Estağfurullah abi
A: Neyse orada saat 9'da olacak, onunla telefon etmem lazım...Bana müsaade tek tük dakika geliyorum
C: "Olur, müsaade senin" diye kendi kendine "Allah aşkına..." düşünerek söyledi.
Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğinden beri çok üzüldgünüm ya... başkasıyla tanıyşıp âşık olursa ne yaparım ben?
üzüldüm= you experince it in the past, üzgünüm= now you are experincing the emotion
Cemal ("C"): Biraz sakin ol, sadece bir tatil, 2 haftaya dönmesi kesin, Allah kavuştursun.
A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne güzel ki ya...o kadar güzel ki sokakta herkes onau ikide bir görüyor...
last part doesnt make sense with the beginning in terms of meaning i think. not wrong but a bit unmatched with the first part
C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer..egzotik olacak orada
I dont understand what you intend to say with egzotik olacak orada.
A: Allah Allah beniana yardım etmicı olmuyorsun ya.. egzotik megzotik falan değil ya!
C: Haklısın abi baltayı taşa veurdium..üzgünüm..hadi, ağzını hayra aç, herşey olacağına varır, göreceksin..hadi, oflayıp puflama, herşey iyi olacak
A: Neyse orada saat 9'da orada olacak, onunla telefon etmem lazım...Bana müsaade tek tükbirkaç dakikaya geliyorum
C: "Olur, müsaade senin" diye kendi kendine "Allah aşkına..." düşünerek söyledi.
this sentence is too confusing i dont understand.
Restoranda iki arkadaş arasında bir sohbet
Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğinden beri çok üzüldgünüm ya... başkasıyla tanıyşıp âşık olursa ne yaparım ben?
"Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğine çok üzülüyorum ya... başkasıyla tanışıp âşık olursa ne yaparım ben?" Böyle de yazabilirsin. Kulağa daha doğal geliyor.
Cemal ("C"): Biraz sakin ol, sadece bir tatil, 2 haftaya dönmesi kesin, Allah kavuştursun.
A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne güzel ki yakadar güzel... o kadar güzel ki sokakta herkes ona ikide bir görübakıyor...
C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer..egzotik olacaçok güzel görünecek orada
Burda ne demek istediğini pek anlayamadım.
A: Allah Allah beniana yardım etmiyorsun ya.. egzotik megzotik falan değil ya!
C: Haklısın abi baltayı taşa veurdium..üzgünüm..hadi, ağzını hayra aç, herşey olacağına varır, göreceksin..hadi, oflayıp puflama, herşey iyi olacak
A: Haklısın...eyvallah Cemal
C: Estağfurullah abi
A: Neyse orada saat 9'da olacak, onunla telefon etmem lazım...Bana müsaade tek tük. Birkaç dakikaya geliyorum.
"tek tük" sayılabilen durumlarda (countable) kullanılır. Örneğin; yazdığın metinde tek tük hata var.
C: "Olur, müsaade senin" diyerek kendi kendine "Allah aşkına..." düşünerek söylendi.
Bu cümle pek açık değil.
Feedback
Çok zor deyimleri gayet güzel kullanmışsın. Metine doğallık katmış. Tek tük hatan var ama onları da zamanla düzelteceğine eminim :) Bravo!
Restoranda iki arkadaş arasında bir sohbet This sentence has been marked as perfect! |
Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğinden beri çok üzüldüm ya... başkasıyla tanıyıp âşık olursa ne yaparım ben? Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğinden beri çok üz "Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğine çok üzülüyorum ya... başkasıyla tanışıp âşık olursa ne yaparım ben?" Böyle de yazabilirsin. Kulağa daha doğal geliyor. Alper ("A"): Abi, kız arkadaşımın Amerika'ya gittiğinden beri çok üz üzüldüm= you experince it in the past, üzgünüm= now you are experincing the emotion |
Cemal ("C"): Biraz sakin ol, sadece bir tatil, 2 haftaya dönmesi kesin, Allah kavuştursun. This sentence has been marked as perfect! Cemal ("C"): Biraz sakin ol, sadece bir tatil, 2 haftaya dönmesi kesin, Allah kavuştursun. |
A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne güzel ki ya...o kadar güzel ki sokakta herkes ona ikide bir görüyor... C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer..egzotik olacak orada A: Allah Allah beni yardım etmiyorsun ya.. egzotik megzotik falan değil ya! |
C: Haklısın abi baltayı taşa verdim..üzgünüm..hadi, ağzını hayra aç, herşey olacağına varır, göreceksin..hadi, oflayıp puflama, herşey iyi olacak A: Haklısın...eyvallah Cemal C: Estağfurullah abi A: Neyse orada saat 9'da olacak, onunla telefon etmem lazım...Bana müsaade tek tük dakika geliyorum C: "Olur, müsaade senin" diye kendi kendine "Allah aşkına..." düşünerek söyledi. |
A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne güzel ki ya...o kadar güzel ki sokakta herkes ona ikide bir görüyor... A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne A: Senden iyi olmasın ama oldukça kibar, tatlı ve güzel...öff ne güzel ki ya...o kadar güzel ki sokakta herkes on last part doesnt make sense with the beginning in terms of meaning i think. not wrong but a bit unmatched with the first part |
C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer..egzotik olacak orada C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer.. Burda ne demek istediğini pek anlayamadım. C: Evet doğru, her zaman harika görünüyor...Bir de esmer..egzotik olacak orada I dont understand what you intend to say with egzotik olacak orada. |
A: Allah Allah beni yardım etmiyorsun ya.. egzotik megzotik falan değil ya! A: Allah Allah b A: Allah Allah b |
C: Haklısın abi baltayı taşa verdim..üzgünüm..hadi, ağzını hayra aç, herşey olacağına varır, göreceksin..hadi, oflayıp puflama, herşey iyi olacak C: Haklısın abi baltayı taşa v C: Haklısın abi baltayı taşa v |
A: Haklısın...eyvallah Cemal This sentence has been marked as perfect! |
C: Estağfurullah abi This sentence has been marked as perfect! |
A: Neyse orada saat 9'da olacak, onunla telefon etmem lazım...Bana müsaade tek tük dakika geliyorum A: Neyse orada saat 9'da olacak, on "tek tük" sayılabilen durumlarda (countable) kullanılır. Örneğin; yazdığın metinde tek tük hata var. A: Neyse |
C: "Olur, müsaade senin" diye kendi kendine "Allah aşkına..." düşünerek söyledi. C: "Olur, müsaade senin" diyerek kendi kendine "Allah aşkına..." Bu cümle pek açık değil. C: "Olur, müsaade senin" diye kendi kendine "Allah aşkına..." düşünerek söyledi. this sentence is too confusing i dont understand. |
You need LangCorrect Premium to access this feature.
Go Premium