Monsieur_Elephant's avatar
Monsieur_Elephant

June 2, 2025

133
Midas efsanesi

Bir gün, Silenos (bir satir) tamamen sarhoş olmuştu. Kaybolmuştu, fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliği vermişti. Genç Dionisos Silenos'u araştırıp onu güvenli Midas'ın sarayınında bulmuştu. Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altını dönüştürmenin yeteneğini vermişti. İlkönce, şah multu olmuştu, ama biraz sonra uzgün olmuştu, zira elbette artık yiyememişti, içememişti, biriyi sarılamamıştı. Dionisos ona Şahyar Çayı'da ("Paktolos'da", Yunanca'da) elleri yikamasını önermişti. Efsaneye göre, bu zamanda itibaren, o altın keseklerini taşımıştı. Gerçekte, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti. Bu efsanenin çağdaş dillerinde nüfuzu vardı. Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelime "buyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'u dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.


The legend of Midas
One day, Silenos (a satyr) was completely drunk. He got lost, but Midas, King of Phrygia, offered Silenos hospitality. The young Dionysos was looking after him and found him safe in Midas' palace. As a reward, he gifted the king with the ability to turn whatever he would touch into gold. At first, Midas was happy, but quickly grew sad, as he could no longer eat, drink or hug someone. Dionysos suggested he wash his hands in the Pactolus river. According to the legend, from that moment on, it would carry gold nuggets. It's true that this river used to carry gold for centuries, and it made Phrygia rich. This legend had an influence on modern languages. In French, "pactole" means "a large sum of money" and "toucher le pactole" ("touch the Pactolus") means "to become suddenly rich, to receive a big reward".

Corrections

Midas efsanesi

Bir gün, Silenos (bir satir) tamamen sarhoş olmuştu.

Kaybolmuştu, fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliği vni göstermişti.

Genç Dionisos Silenos'u araştırıp onu güvenli Midas'ın sarayınında bulmuştu.

Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altınıa dönüştürmenin yeteneğini vermişti.

İlk önce, şah multlu olmuştu, ama biraz sonra uüzgün olmuştu, zira elbette artık yiyememişti, içememişti, biriyine sarılamamıştı.

Dionisos ona Şahyar Çayı'da ("Paktolos'da", Yunanca'da) elleri yiıkamasını önermişti.

Efsaneye göre, bu zamandan itibaren, o altın kesekülçelerini taşımıştı.

Gerçekte, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti.

Bu efsanenin çağdaş dillerinde nüfuzu vardı.

Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelime "buüyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'u dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.

Monsieur_Elephant's avatar
Monsieur_Elephant

June 5, 2025

133

Teşekkürler ederim!

Midas efsanesi

Bir gün, Silenos (bir satir) tamamen sarhoş olmuştu.

Kaybolmuştu, fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliği vni göstermişti.

Genç Dionisos Silenos'u araştırıp onu güvenli Midas'ın sarayınında bulmuştu.

Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altınıa dönüştürmenin yeteneğini vermişti.

İlkönce, şah multlu olmuştu, ama biraz sonra uzgün olmuştu, zira elbette artık yemek yiyememişti, içememişti, biriyine sarılamamıştı.

Dionisos ona Şahyar Çayı'da ("Paktolos'da", Yunanca'da) ellerini yikamasını önermişti.

Efsaneye göre, bu zamandan itibaren, o altın keseklerini taşımıştı.

Gerçekte, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti.

Bu efsanenin çağdaş dillerinde nüfuzuetkisi vardı.

Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelime "buyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'u dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.

Feedback

Birkaç küçük düzeltme yaptım. Düzeltmeleri yapmasam bile gayet anlaşılabilir bir yazı yazmışsın.

Monsieur_Elephant's avatar
Monsieur_Elephant

June 2, 2025

133

Türkçe'nin sözdizimile zorluklarım hâlâ var, bu yüzden her düzeltmeden hoşlanıyorum! Teşekkürler ederim!

Midas efsanesi

Bir gün, Silenos (bir satir) tamamen sarhoş olmuştu.

Kaybolmuştu, f. Fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliğini vermişti.

Genç Dionisos Silenos'u araştıryıp onu güvenli Midas'ın sarayınında güvende bulmuştu.

Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altınıa dönüştürmenin yeteneğini vermişti.

İlk önce, şah multlu olmuştu, ama biraz sonra uzgün olmuştu, zira elbette artık yiyememişti, içememiştiçabucak üzüldü. Zira artık yiyemiyordu, içemiyordu, biriyine sarılamamıştııyordu.

Dionisos ona Şahyar Çayı'nda ("Paktolos'da", Yunanca'da) ellerini yiıkamasını önermişti.

Efsaneye göre, bu zamandan itibaren, o altın keseklerini taşımışyacaktı.

Gerçekten, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti.

"Bu ırmağın yüzyıllarca altın taşıdığı ve Frigya'yı zengin ettiği doğru."

Bu efsanenin çağdaş dillerinde nüfuzu vardı.

Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelimesi "buyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'ua dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.

fastalay's avatar
fastalay

June 2, 2025

1

Das Wort "Şah“ ist ein Titel für östliche Herrscher. "İran Şahı“ zum Beispiel.
Hier wäre es korrekter, "Kral“ zu sagen.

Monsieur_Elephant's avatar
Monsieur_Elephant

June 2, 2025

133

Bei uns auch wird „shah“ nur für persische Herrscher benutzt, aber ich wusste nicht, ob es auch so im Türkischen ist oder nicht.
„üzülmek“ kannte ich nicht, danke vielmal für alles!

Monsieur_Elephant's avatar
Monsieur_Elephant

June 2, 2025

133

*vielmals

Midas efsanesi


This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

Bir gün, Silenos (bir satir) tamamen sarhoş olmuştu.


This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

This sentence has been marked as perfect!

Kaybolmuştu, fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliği vermişti.


Kaybolmuştu, f. Fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliğini vermişti.

Kaybolmuştu, fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliği vni göstermişti.

Kaybolmuştu, fakat Midas, Frigya şahı, Silenos'a konukseverliği vni göstermişti.

Genç Dionisos Silenos'u araştırıp onu güvenli Midas'ın sarayınında bulmuştu.


Genç Dionisos Silenos'u araştıryıp onu güvenli Midas'ın sarayınında güvende bulmuştu.

This sentence has been marked as perfect!

Genç Dionisos Silenos'u araştırıp onu güvenli Midas'ın sarayınında bulmuştu.

Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altını dönüştürmenin yeteneğini vermişti.


Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altınıa dönüştürmenin yeteneğini vermişti.

Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altınıa dönüştürmenin yeteneğini vermişti.

Ödül olarak, tanrı Midas'a dokunduğu her şeyi altınıa dönüştürmenin yeteneğini vermişti.

İlkönce, şah multu olmuştu, ama biraz sonra uzgün olmuştu, zira elbette artık yiyememişti, içememişti, biriyi sarılamamıştı.


İlk önce, şah multlu olmuştu, ama biraz sonra uzgün olmuştu, zira elbette artık yiyememişti, içememiştiçabucak üzüldü. Zira artık yiyemiyordu, içemiyordu, biriyine sarılamamıştııyordu.

İlkönce, şah multlu olmuştu, ama biraz sonra uzgün olmuştu, zira elbette artık yemek yiyememişti, içememişti, biriyine sarılamamıştı.

İlk önce, şah multlu olmuştu, ama biraz sonra uüzgün olmuştu, zira elbette artık yiyememişti, içememişti, biriyine sarılamamıştı.

Efsaneye göre, bu zamanda itibaren, o altın keseklerini taşımıştı.


Efsaneye göre, bu zamandan itibaren, o altın keseklerini taşımışyacaktı.

Efsaneye göre, bu zamandan itibaren, o altın keseklerini taşımıştı.

Efsaneye göre, bu zamandan itibaren, o altın kesekülçelerini taşımıştı.

Dionisos ona Şahyar Çayı'da ("Paktolos'da", Yunanca'da) elleri yikamasını önermişti.


Dionisos ona Şahyar Çayı'nda ("Paktolos'da", Yunanca'da) ellerini yiıkamasını önermişti.

Dionisos ona Şahyar Çayı'da ("Paktolos'da", Yunanca'da) ellerini yikamasını önermişti.

Dionisos ona Şahyar Çayı'da ("Paktolos'da", Yunanca'da) elleri yiıkamasını önermişti.

Gerçekte, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti.


Gerçekten, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti.

"Bu ırmağın yüzyıllarca altın taşıdığı ve Frigya'yı zengin ettiği doğru."

Gerçekte, bu ırmak aslında yüzyıllardır altını taşıyordu, ve Frigya'yı zengin etti.

This sentence has been marked as perfect!

Bu efsanenin çağdaş dillerinde nüfuzu vardı.


This sentence has been marked as perfect!

Bu efsanenin çağdaş dillerinde nüfuzuetkisi vardı.

This sentence has been marked as perfect!

Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelime "buyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'u dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.


Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelimesi "buyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'ua dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.

This sentence has been marked as perfect!

Francızca, "pactole" ("Paktolos") kelime "buüyük para tutarı" anlamına geliyor, ve "toucher le pactole" ("Paktolos'u dokunmak") "aniden zengin olmak, büyük bir ödül almak" anlamına geliyor.

You need LangCorrect Premium to access this feature.

Go Premium