Aug. 2, 2020
Eski erkek arkadaşım, Blackburn adı olan İngiltere'de bir şehirde yaşadı. Can sıkıcı bir yer olmasını bana söylemesine rağmen, onu iki kere ziyaret ettiğimden sonra çok keyifli bir şehir olduğunu buldum. Birkaç kere anne babasının sahibi olan bir bara beraber çıkıp bira içtik ve tanınmayan bir kız bana bir tişört verdi. Yıllar önce ayrıldığımız halde bugüne dek arkadaşımız.
My old boyfriend lived in a town in England called Blackburn. Despite the fact that he told me it was a boring place, after visiting him twice I found that it was a very fun city. We went out several times together to a bar his parents owned and drank beer and some girl I didn't know gave me a t-shirt. We're still friends to this day although we broke up years ago.
Blackburn
Eski erkek arkadaşım, adı Blackburn adı olan İngiltere'de bir şehirde yaşadı.
Can sıkıcı bir yer olmasını bana söylemesine rağmen, onu iki kere ziyaret ettiğimdkten sonra çok keyifli bir şehir olduğunu buldufarkettim.
Birkaç kere annrkadaşımın anne ve babasının sahibi olan birduğu bara beraber çıkıgidip bira içtik ve hiç tanınmayandığım bir kız bana bir tişört verdi.
Yıllar önce ayrıldığımız halde bugüne dek arkadaşımız.
Eski erkek arkadaşım, Blackburn adlı olan İngiltere'deki bir şehirde yaşadı.
Ya da cümle şöyle de kurulabilir,
Eski erkek arkadaşım, Blackburn adlı bir İngiliz şehrinde yaşadı.
Arada ufak bir farklılık var. İngiliz şehri deyince, Almanya'daki İngilizlerin yaşadığı yer de olabilir. Konumu vermiyor.
CBana can sıkıcı bir yer olmasını banaduğunu söylemesine rağmen, onu iki kere ziyaret ettiğimdkten sonra çokşehri keyifli bir şehir olduğunuyer olarak buldum.
Cümlede bir şeyler rahatsız etti ama ne bilemedim. Şöyle de kurulabilir,
Bana can sıkıcı bir şehir olarak bahsetmesine rağmen, iki ziyaretimden sonra şehri gayet canlı, güzel ve eğlenceli buldum.
Birkaç kere aAnne babasının sahibi olan birduğu barda beraber çıkıpoturduk ve bira içtik ve. Orada tanınmayandığım bir kız bana bir tişört verdi.
Yıllar önce ayrıldığımız halde bugüne dek arkadaşımızmış olsak da arkadaş olarak kaldık.
|
Blackburn This sentence has been marked as perfect! |
|
Eski erkek arkadaşım, Blackburn adı olan İngiltere'de bir şehirde yaşadı. Eski erkek arkadaşım, Blackburn adlı Ya da cümle şöyle de kurulabilir, Eski erkek arkadaşım, Blackburn adlı bir İngiliz şehrinde yaşadı. Arada ufak bir farklılık var. İngiliz şehri deyince, Almanya'daki İngilizlerin yaşadığı yer de olabilir. Konumu vermiyor. Eski erkek arkadaşım, adı Blackburn |
|
Can sıkıcı bir yer olmasını bana söylemesine rağmen, onu iki kere ziyaret ettiğimden sonra çok keyifli bir şehir olduğunu buldum.
Cümlede bir şeyler rahatsız etti ama ne bilemedim. Şöyle de kurulabilir, Bana can sıkıcı bir şehir olarak bahsetmesine rağmen, iki ziyaretimden sonra şehri gayet canlı, güzel ve eğlenceli buldum. Can sıkıcı bir yer olmasını bana söylemesine rağmen, onu iki kere ziyaret etti |
|
Birkaç kere anne babasının sahibi olan bir bara beraber çıkıp bira içtik ve tanınmayan bir kız bana bir tişört verdi.
Birkaç kere a |
|
Yıllar önce ayrıldığımız halde bugüne dek arkadaşımız. Yıllar önce ayrıl This sentence has been marked as perfect! |
You need LangCorrect Premium to access this feature.
Go Premium